3 Mayıs 2014 Cumartesi
Güvenememek
Güven. Bu kelime tek başına insanın yüreğini ısıtmaya yetiyor. Herkese her şeye güvenmenin saflık olduğunu söyler insanlar,evet devir güvensizlik devri. Samimiyetsiz insanlar,çıkarı için seninle dostmuş gibi olan insanlar,yalancı kalpten gelmeyen gülümsemeler... Önceden herkese güvenirdim,kimsenin yalan söyleyeceği ihtimalini vermezdim, ne de olsa özünde herkes iyidir diye öğrenmiştim.Bu yüzdende insanlar ummadığım şeyler yaptığında inanılmaz üzülür acı çekerdim,maalesef hala alışamadım insanların ummadığım şeyleri yapmalarına, çünkü bu benim benliğime aykırı,eğer tamamiyle insanlardan umudumu kesersem hayat bana büsbütün zindan olur.Gerçi diğer türlü de defalarca hayal kırıklığına uğratıyor insanlar seni ve yine acı çektiriyorlar, olsun belki bir gün hayalimdeki gibi bi dünya kurarım,hayalim ütopik değil aslında ama realistte değil eski zamanlarda kalmış, hayalim aslında gerçekmiş.... Evet insanlar özünde iyidir meğerse öz bütünüyle değişebiliyormuş, şimdi gidin 5 yıl önceki fotoğraflarınıza bakın,arkadaşlarınızın gülümsemelerine bakın kendi gülümsemelerinize bakın bir de şimdikine bakın. Ya da fotoğrafları boşverin hayal edin 5 yıl önce aşık olduğunuz kişinin gülüşünü aklınıza getirin bir de şimdiki gülüşünü düşünün,kalpten gelen gülümsemede ağlamada bambaşkadır. Zaman masumiyetimizi de alıp götürüyor sanki,kalbimiz katılaşıyor,kalbimiz katılaştıkçada o saflığımız yerini her yapılanda birşey aramaya bırakıyor.Neden çünkü hiç ummadığınız insanlar bu kadarını da yapmaz canım dediğiniz insanlar tam olarak o kadarını yaptı. Ne olursa olsun ben insanlardan hep pozitif beklentiler içerisinde olmak istiyorum diğer türlüsü bana göre değil arkadaş,insan toplumsal bir varlık ne de olsa,kimseye güvenmeden inanmadan nasıl yaşar?
14 Nisan 2014 Pazartesi
Ağlayamamak
Hüngür hüngür ağlamak istiyorum fakat başaramıyorum. Gözlerim nemleniyor,boynumu bükerek ve ayaklarımı sürüyerek yürüyorum. Bi yapabilsem,kalbimden gelip gözlerime ulaşan acıyı gözyaşı olarak dökebilsem öyle rahatlayacağım ki . Olmuyor,belki de yeterince acı çekmiyorumdur. Kalbim koskocaman olmuş sanki ciğerlerimi sıkıştırıyor,nefes alırken zorlanıyorum,verirken ağlayacak gibi oluyorum ama etraf çok kalabalık. Kalabalıktan utanıyorum,kalabalıkta yalnız olmak daha da acı veriyor. Sadece gözlerim biraz nemleniyor o kadar ama bu acımı dindirmiyor daha da körüklüyor. Acı gözyaşını harlıyor ama gözyaşının boşalmasına yetmiyor.Ölüm! Ölüm tüm acıları bitirecek sanki,ölüm gelsin istiyorsun. Yolun karşısına geçerken yaklaşan araçları umursamamak ne güzel! Belki biri yardımcı olur ve tüm acılarımı bitirir! Hayır! Hayır diyorum,bunlar bir sınav ve bu küçük acıların büyük mükafatları olacak. Acımı dindirmeye yetmiyor ama bir sınavdan geçtiğinin bilincinde olup sabretmek ne güzel! Derdim varsa derdimden büyük Rabbim var elhamdülillah!
(09.03.2014)
(09.03.2014)
13 Nisan 2014 Pazar
Yalnızlık
İnsan yalnızlaştıkça daha çok yazmak istiyor,facebook ve twitter'daki bakın yalnız değilim lan mutluyum tarzındaki komik yazılar ve tivitler yerini yavaş yavaş melankoliye bırakıyor,yazarların kalbe dokunan acıklı cümlelerini yazmaya başlıyorsun, sonra derslerde göz doldurucu küçük hikayeler,cümleler,şiirler.Ardından bunlarda yetmiyor daha çok daha çok yazmalıyım diyorsun yalnızsın çünkü kimle konuşacaksın,kime dert yanacaksın,kime diyeceksin peki ya şimdi ne yapayım diye,yok kimse yok herkes gitti,gitmek için ben geç kaldım benim gibi geç kalanların da vakti zamanında kalbini kırdım.Ardından mavi kaplı ajanda büyüklüğünde bir günlük;adı da fikret abi.Fikret Abi şöyle oldu fikret abi böyle oldu,hiç konuşmuyon fikret abi tarzında günlükle konuşmaya başlıyosun.Çünkü en yakının bile bilmiyor içinde nelerin parçalandığını ya da kırıldığını,herkes kendi yükünü kendi acısını daha ağır görüyor karşı tarafı hiç bir zaman anlayamıyor,ne hissettiğinin yarısını bile anlayamıyor.Sanki insanlar kendi yaşadıkları acıların yanında başkalarınınkini tiyatro oyununa gelmiş gibi izliyor ve her şey bir oyundan ibaretmiş gibi benimkilerin yanında seninkiler komedi diyip çekip gidiyor.Halbuki kimse kimsenin çektiği acıyı anlayamaz kıyaslayamaz.
yalnızlık nedir-iskender(leyla ile mecnun)
yazılanlarla ilgili değil belki ama sabah uyandığımda dilimde bu şarkı vardı,bu şarkıyı mırıldanırken karar verdim blog açmaya.
yalnızlık nedir-iskender(leyla ile mecnun)
yazılanlarla ilgili değil belki ama sabah uyandığımda dilimde bu şarkı vardı,bu şarkıyı mırıldanırken karar verdim blog açmaya.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)